Buldan: Monarşist, Otoriter, Erkek Egemen Gücü mutlaka göndereceğiz.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Tekçi, otoriter, erkek egemen iktidarı mutlaka göndereceğiz. Hiçbir oyun, hiçbir hesap, hiçbir provokasyon bizi bu yolda önleyemeyecek. Çözüm, esasa dayalı ilkelerde buluşmak” dedi. ortak bir yaşam Çözüm, imha ve inkar değil, yok saymak değil, siyasi manevralara yön vermek değil, halkın demokrasi, eşitlik ve özgürlük talebini yerine getirmektir.”
Pervin Buldan, partisinin bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle TBMM’de düzenlediği kadın grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Buldan’ın konuşması şöyle:
“8 Mart, kadın özgürlük mücadelemizi ve dayanışmamızı yükselteceğimiz, sesimizi en güçlü şekilde sahalarda duyuracağımız günün adıdır. 8 Mart’ı maalesef bu yıl bir felaketin gölgesinde karşılıyoruz. Huzurunuzda deprem felaketinde yitirdiğimiz tüm canlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.
“AMEDSPOR OYUNCULARINA, YÖNETİMİNE VE TARAFTARLARINA BAŞARILAR DİLİYORUM”
Bir yandan bu sancılar devam ederken sevgili hanımlar hafta sonu Amedspor-Bursaspor maçında organize bir faşist saldırıya tanık olduk. Bölgedeki ırkçı grupların tribünlere astığı fotoğraflar, bu saldırının arkasında kimin olduğunu bir kez daha net bir şekilde bizlere gösterdi. Buradan Amedspor oyuncularına, yönetimine ve taraftarlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Amedspor yalnız değil diyorum.
“BU ÜLKEYİ BİR DAHA 90’LARIN KARANLIĞINA TAŞIMAYA ASLA İZİN VERİLMEYECEK AMA 90’LARIN KARANLIK ÇUKURUNDA KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
İktidarın küçük ortağı bu salonda, bu kürsüde yaptığı konuşmada 90’ların ırkçı saldırılarına ve karanlık çetelerine bir kez daha sahip çıktı. ‘Amed yok’ dedi. ‘Amedspor yok’ dedi. Buradan bir kez daha söylüyorum ki Amed var ve var olmaya devam edecek. Amedspor var, var olmaya devam edecek. olmayacak olan sensin. Bu seçimde gidecek olan sizlersiniz. Türkiye’nin başında büyük bir felaket olan sizlersiniz. Irkçı söylemleriniz, saldırgan tavırlarınız ve bu zihniyetinizle gitmeye mahkumsunuz. Sana göndereceğiz. Burada bir kez daha halkımıza sesleniyoruz. 90’ların karanlık ruhunu canlandırmak isteyenlere, faşizmi can damarı olarak görenlere en büyük cevabı elbette ki halkımız sandıkta verecektir. Bu ülkeyi 90’ların karanlığına geri götürmenize asla izin verilmeyecek. Ama 90’ların karanlık çukurunda kalacaksın. Tarih seni hep böyle anacak. Bu tehdidin sahipleri bilmelidir ki, bizim demokrasi ve barış çabalarımız karşısında tüm kirli tezgahlarınızla yenileceksiniz, gideceksiniz ve kaybedeceksiniz.
“TEK, OTORİTER, ERKEK HAKİMİYET GÜCÜNÜ KESİNLİKLE GÖNDERECEĞİZ. HİÇBİR OYUN, HİÇBİR HESAP, HİÇBİR PROVOKASYON BİZİ BU YOLDA ENGELLEYEMEZ”
HDP ve kadınlar olarak üstlendiğimiz bu büyük ve tarihi sorumluluğun elbette bilincindeyiz. Bu bilinç ve sorumlulukla hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bizim için halkımızın geleceği her şeyin üzerindedir. Biz HDP olarak bugüne kadar nasıl bu unsurlar doğrultusunda ilerlediysek, bu unsurlar doğrultusunda da belirleyici rolümüzü yerine getireceğiz. Tekçi, otoriter, erkek egemen gücü mutlaka göndereceğiz. Hiçbir oyun, hiçbir hesap, hiçbir provokasyon bizi bu yolda engelleyemez. Analiz, ortak yaşama dayalı ilkeler üzerinde bir ortada buluşmak demektir. Tahlil, yok sayma ve inkâr değil, yok saymamak, siyasi hareketlerde taraf tutmamak değil, halkın demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerini yerine getirmektir. İşte Emek ve Özgürlük İttifakı tüm bu gerçekleri görerek halkların umudu olacaktır değerli hanımlar. Ülkenin içine sürüklenmek istediği kaosa ve acılara karşı umudu yeşertmenin, dayanışmayı artırmanın günüdür. Acımız elbette büyük. Öfkemiz diri, kederimiz derin. Elbette bunun farkındayız sevgili hanımlar. Büyüyen toplumsal dayanışmamız, kadın dayanışmamız, erkek egemen devletin tüm engellerine rağmen, demokratik ve eşit bir gelecek için umut kaynağıdır, onu güçlendirir.
“BÖLGELERDE EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE OLACAĞIMIZI YENİDEN BELİRTMEK İSTİYORUM”
Yarın 8 Mart. 8 Mart depremini felakete çeviren tek adam rejimine, erkek egemen sisteme ve kadına yönelik şiddete karşı yalnız değil, birlikteyiz. ‘Jin, jiyan, azadi’ diyerek, formun en güçlü olduğu alanlarda olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum.
“HAYATIMIZI VE GELECEĞİMİZİ ELİMİZDE BIRAKAN DEPREM DEĞİL, YOK EDİLEN, YOLSUZLUK VE İNSAN HAYATINI HİSSAR EDEN ZENGİN VE YÜKSEK BİR DÜZENDİR”
Bu hükümet ülkenin ve kadınların başına gelmiş en büyük felaket ve en büyük felakettir. Hayatımızı ve geleceğimizi yerle bir eden sarsıntılar değil, insan hayatını hiçe sayan bu çürümüş, yozlaşmış, rant ve talan oyunudur. Bu bir mütevelli emridir. HDP’li belediyeler kayyum darbesiyle gasp edilmeseydi, sarsıntı sonrası müdahalelerimiz çok daha zamanında ve etkin olabilirdi. Arama kurtarma gruplarının oluşturulması ve bölgeye hızlı sefer yapılmasından, ekipmanların seferber edilmesine kadar insanımızın hayatını kurtarmak için muazzam bir çaba gösterilebilir. Bu nedenle bir kez daha altını çizmek isterim ki, ülkeyi afet ve musibetlerden kurtarmak için öncelikle gaspçı kayyum rejiminin değiştirilmesi gerekmektedir. Bunu mutlaka başaracağız. Onları göndereceğiz. Burada bir kez daha söylüyoruz sevgili hanımlar.
“Yetmedi mi? BU Çürümüş sistem, bu bozuk rant ve yağma sistemi bizi daha ne kadar sömürecek”
Buradan bir kez daha başta kadınlar olmak üzere Türk toplumuna ve tüm Türkiye halklarına seslenmek istiyorum. Bu yeterli değil mi? Bu çürümüş sistem, bu yozlaşmış rant ve yağma sistemi bizi daha ne kadar sömürecek? Sel sularında, yangınlarda, salgın hastalıklarda, maden çökmelerinde, kadın cinayetlerinde, sarsıntılarda, en ufak bir doğa olayında bizi daha ne kadar öldürecek?
“KILIÇDAROĞLU’NU ADAYLIĞINDAN DOLAYI TEBRİK ETMEK İSTİYORUM”
Toplumun değişim iradesini baltalayan karanlık çevreler, halkın demokrasi talebini kuşatmak istiyor. Toplum artık değişim istiyor. Bunun için ne inkar siyaseti diyoruz ne de telafi siyaseti. Analiz üçüncü yoldur sevgili hanımlar, bu da halkların radikal, demokratik değişim iradesidir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu adaylığından dolayı tebrik ediyorum. Adaylığınız hayırlı olsun diyorum. Derdimiz kolay hesaplar değil, siyasi unsurlara ve halkımıza karşı sorumluluğumuzdur. Gelişmelere bağlı olarak önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanı adaylığı politikamızı yeniden değerlendireceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarım. HDP’nin tüm siyaset mühendisliği oyunlarını alt üst edecek, üçüncü bir yolu genişletecek, umudun ve değişimin adresi olmaya devam edecek bir kurucu siyaset üreteceğini söylüyoruz.”